- Nisan 3, 2021
- Yayınlayan: Haydar Özkömürcü
- Kategori: Basında Biz
Çelik fiyatlarında % 70’in üzerinde artış olduğunu belirten Yavuz Kılıç, “Çelik sektöründeki fahiş fiyat artışını sadece kur farkına bağlamak doğru değil. Spekülatif talepler fiyatı daha da yukarı çekiyor.” uyarısında bulundu.
18.02.2021 / İSTANBUL
Vasıflı ve Parlak Çelik Üreticileri Derneği (VASPEDER) Yönetim Kurulu Üyesi ve Akçelik Demir Çelik A.Ş. CEO’su Yavuz Kılıç, çeliğin son bir yıl içinde gelen zamlarla altınla yarıştığını söyledi. Geçen yıla göre çelik fiyatlarında % 70’in üzerinde artış olduğunu belirten Kılıç, özellikle vasıflı çeliğin ana ve yan sanayi için vazgeçilmez hammadde olduğunu söyledi. 2008’de çelik fiyatlarında yaşanan tırmanışa benzer bir baskı ile karşı karşıya olduklarını ifade eden Kılıç, “Fiyat artışını sadece kur farkı ile açıklamak doğru olmaz. Spekülatif yaklaşımların payı da büyük. Vasıflı çelik ve vasıflı parlak çelik olmadan sanayinin çarkları dönmez.” uyarısında bulundu.
Fiyatlarda dalgalanma yaşanabilir
Çelik sektöründe ana pazarın ABD ve AB ülkeleri olduğunu ve bu ülkelerin uyguladıkları koruyucu vergiler ve kotaların Türk çelik üreticilerini zora soktuğunu belirten Kılıç, “Korona sebebiyle iç piyasa 2020’nin ilk yarısında bir miktar daralma yaşadı. 2020’nin ikinci yarısından sonra sanayinin çarkları dönmeye başladı. Ancak hammadde üretimindeki azalma, çarkların tekrar dönmeye başlaması sektörde bir anda talep patlamasına sebep oldu ve fiyatlar kur artışının dışında spekülatif olarak da şişti. Çelik var ancak, mal bulamama endişesi ile gereğinden fazla bir talep var. Bu durum, 2008’de yaşanan ani yükselişleri akıllara getiriyor. Talepler karşılandıktan sonra fiyatlarda ani düşüşler yaşanabilir. Gereğinden fazla stoklu çalışmak sanayicilerimizi üzebilir.” uyarısında bulundu.
Yeni pazarlara açılmak şart
Türkiye’nin üretim ve sanayi altyapısının oldukça iyi bir durumda olduğunu belirten Yavuz Kılıç, “Demir çelik sektöründe dünyada ilk 10’un içerisindeyiz. Yeni pazarlarla yeni ufuklara yelken açabiliriz. Özellikle Avrupa Birliği ülkelerine ağırlık vermeliyiz. Bu ülkelerde ürünlerimiz hem kalitesiyle kabul görüyor hem de lojistik olarak bizim için avantajlı yerler.” ifadelerini kullandı.